Rather than just tabling proposals, it needs to make a studied demand for something in return.
Sadece öneriler sunmak yerine, karşılığında bir şeyler talep etmek için çalışılmalıdır.
In return, we provide over a quarter of foreign investment in Canada. Buna karşılık Kanada'daki yabancı yatırımların dörtte birinden fazlasını biz sağlıyoruz.
In return for this greater degree of autonomy, managers must be made fully and personally responsible for their actions.
Bu daha fazla özerklik karşılığında, yöneticiler eylemlerinden tamamen ve kişisel olarak sorumlu tutulmalıdır.